Küresel İnşaat Sektörünün Genel Görünümü
İnşaat sektörü, son yıllarda küresel ekonomik belirsizlikler, yüksek enflasyon ve faiz oranlarındaki artış nedeniyle zorlu bir dönemden geçmektedir. Son derece döngüsel bir yapıya sahip olan sektör, özellikle konut talebindeki düşüş ve inşaat maliyetlerindeki artışla mücadele etmektedir.
2024 yılı itibarıyla gevşeme döngüsünün başlaması, inşaat sektöründe toparlanma sinyalleri vermektedir. Konut kredileri 2022 yılından bu yana ilk kez artış gösterirken, yatırım faaliyetleri yeniden canlanma eğilimindedir. İnşaat fiyat endeksleri düşmeye başlamış ve malzeme maliyetlerindeki enflasyon da yavaşlamıştır. Ancak, toparlanmanın hız kazanabilmesi için altyapı yatırımlarına yönelik kamu desteklerinin devam etmesi önem arz etmektedir.
Son Yıllardaki Gelişmelere Genel Bakış
- Konut Talebi ve Maliyet Artışı:
- Yükselen mortgage oranları ve yüksek enflasyon konut alım gücünü düşürmüştür.
- Konut kredilerinde toparlanma eğilimi görülmekle birlikte arz tarafında hâlâ sorunlar yaşanmaktadır
- Kamu ve Özel Yatırımlar:
- Altyapı yatırımları, devlet teşvikleri ile desteklenmekte; akıllı şehir ve yeşil dönüşüm projeleri ön plandadır.
- Yeşil Dönüşüm ve Dijitalleşme:
- Sektör, düşük karbon salınımı ve sürdürülebilir inşaat çözümlerine yönelmektedir.
- Akıllı şehir projeleri, yeşil binalar ve enerji verimliliği odaklı yatırımlar artmaktadır.
- İş Gücü ve Maliyet Baskıları:
- Gelişmiş ülkelerde vasıflı işgücü sıkıntısı yaşanırken, malzeme ve işçilik maliyetleri yükselmektedir.
Türkiye’nin İnşaat Sektöründeki Yeri:
- Türkiye, inşaat sektöründe önemli bir üretim ve ihracat üssü olarak konumlanmaktadır.
- 2024 yılında konut satışları %8 artış göstermiş, ancak maliyet artışları kar marjlarını baskılamıştır.
- İnşaat malzemeleri ihracatında özellikle demir-çelik ve çimento öne çıkmaktadır.
- Kentsel dönüşüm ve altyapı projeleri, sektörde iç talebi canlı tutmaktadır.
ESG Düzenlemeleri ve İnşaat Sektörüne Etkileri
- Yeşil Bina ve Enerji Verimliliği:
- Avrupa Yeşil Mutabakatı, sürdürülebilir bina projelerine uyumu zorunlu kılmaktadır.
- Karbon Emisyon Azaltımı:
- Düşük karbonlu çimento ve sürdürülebilir inşaat malzemeleri kullanımı artmaktadır.
- Akıllı Şehir Yatırımları:
- Kamu altyapı projelerinde akıllı bina ve enerji verimliliği kriterleri ön plandadır.
Güçlü Yönler:
- Yatırım Fırsatları: Kamu teşvikleri ve kentsel dönüşüm projeleri yatırım potansiyelini artırmaktadır.
- Yüksek İhracat Potansiyeli: İnşaat malzemeleri ve demir-çelik ihracatında güçlü konum.
- Altyapı Gelişimi: Akıllı şehir ve enerji verimli bina projelerine yapılan yatırımlar artmaktadır.
- Geniş Üretim Kapasitesi: Özellikle demir-çelik ve çimento sektörlerinde yüksek üretim hacmi.
Zayıf Yönler:
- Maliyet Baskıları: Malzeme ve işçilik maliyetlerindeki yükseliş karlılığı zorlamaktadır.
- Enerji Yoğunluğu: İnşaat üretim süreçleri yüksek enerji tüketimi gerektirmektedir.
- Döngüsel Yapı: Ekonomik dalgalanmalardan hızlıca etkilenmektedir.
- İşgücü Yetersizliği: Özellikle kalifiye işgücü bulmak zorluk yaratmaktadır.
Risk Derecelendirmesi:
- Ekonomik Belirsizlik Riski: Yüksek
- Enerji Maliyet Riski: Orta-Yüksek
- Tedarik Zinciri Riski: Orta
- Sürdürülebilirlik Riski: Yüksek
- Pazar Daralması Riski: Orta
Sonuç ve Öneriler:
- İnşaat sektörü, maliyet yönetimi ve sürdürülebilirlik kriterlerine uyum sağlamak için yenilikçi çözümler geliştirmelidir.
- Kamu destekli altyapı projelerine yönelerek iç talebi canlı tutmak önemlidir.
- Enerji maliyetlerini düşürecek üretim süreçleri ve enerji verimli bina projeleri teşvik edilmelidir.
- İş gücü açığını kapatmak için mesleki eğitim programları artırılmalıdır.
İnşaat sektörüne ait Allianz Trade ekonomik araştırmalar birimi tarafından hazırlanan raporun orijinaline ulaşmak için buraya tıklayabilir, detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz
