Küresel Kimya Sektörünün Genel Görünümü
Kimya sektörü, pandemi sürecinin ardından hızla toparlanmış ve 2022’de istikrara kavuşmuştur. Ancak, küresel enerji krizleri ve jeopolitik gelişmeler sektörün büyüme ivmesini olumsuz etkilemiştir. Özellikle Avrupa’da enerji maliyetlerinin artması, temel kimyasallar üreten şirketlerin rekabet gücünü ciddi şekilde zayıflatmıştır. Buna karşın, özel kimyasallar segmenti, ürün çeşitliliği ve pazar esnekliği sayesinde daha dirençli bir yapı sergilemektedir.
Türkiye’nin Kimya Sektöründeki Yeri:
- Türkiye, dünya kimya pazarında %0,7’lik bir paya sahiptir.
- Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, 2022 Ekim ayında Türkiye’nin toplam ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre %3 artarak 21,3 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
- Aynı dönemde kimya sektörü ihracatı %15 artışla 2,6 milyar dolara ulaşmıştır.
- Ancak, Türkiye’deki kimya sektörünün en önemli sorunlarından biri, %75 oranında ithal hammaddeye bağımlı olmasıdır.
- 2022 Ekim ayına kadar, kimya sektörünün Türkiye’nin toplam dış ticaret açığındaki payı yaklaşık %25 olarak kaydedilmiştir.
Güçlü Yönler:
- Küresel Talep Devamlılığı: Kimya sektörü, üretimde kilit bir rol oynadığı için talebin tamamen kesilmesi beklenmemektedir.
- Özel Kimyasalların Gücü: Yüksek fiyatlandırma gücü ve belirli pazarlara hitap eden ürün çeşitliliği sayesinde daha az risk taşımaktadır.
- Bölgesel Avantajlar: ABD’nin düşük enerji maliyetleri sayesinde daha rekabetçi bir yapıya sahip olması.
- Ekolojik Dönüşüm Fırsatları: Biyoyakıt ve sürdürülebilir kimyasalların gelişimi, yeni pazar olanakları sunmaktadır.
- Ambalaj Sektöründeki Talep: Kağıt ve karton üretiminde kullanılan kimyasallara olan yüksek talep devam etmektedir.
Zayıf Yönler:
- Enerji Yoğunluğu: Enerji fiyatlarındaki artış, temel kimyasal üretimini ciddi biçimde etkilemektedir.
- Yatırım İhtiyacı: Sektör, ciddi miktarlarda yatırım ve AR-GE harcaması gerektirmektedir.
- Çevre Düzenlemeleri: Özellikle AB’deki sürdürülebilirlik düzenlemeleri, plastik ve türevlerinin kullanımını kısıtlamaktadır.
- Rusya-Ukrayna Savaşı: Enerji arzındaki belirsizlik, maliyetleri yükseltmektedir.
- Çevresel Baskılar: Zirai kimyasallar, çevre güvenliği endişeleri nedeniyle yoğun eleştiri altındadır.
Risk Derecelendirmesi:
- Enerji Krizi Riski: Yüksek
- Jeopolitik Riskler: Orta
- Finansal Riskler: Orta-Yüksek
- Çevresel Riskler: Yüksek
- Talep Düşüşü Riski: Orta
Sonuç ve Öneriler:
- İhracatçılar, temel kimyasallar yerine özel kimyasallara odaklanmalıdır.
- Enerji maliyetlerine karşı daha dirençli üretim yöntemleri geliştirilmeli.
- AB regülasyonlarına uyum sağlamak için sürdürülebilir üretim stratejileri benimsenmeli.
- Jeopolitik risklere karşı alternatif tedarik zincirleri oluşturulmalı.
Kimya sektörüne ait Allianz Trade ekonomik araştırmalar birimi tarafından hazırlanan raporun orijinaline ulaşmak için buraya tıklayabilir, detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz
