Küresel Tekstil Sektörünün Genel Görünümü
Tekstil sektörü, pandemi sonrası dönemde toparlanma sürecine girmiş olsa da küresel tedarik zincirlerindeki kırılganlık, yüksek enerji maliyetleri ve sürdürülebilirlik baskıları sektörün büyüme potansiyelini sınırlandırmaktadır. 2022’de toparlanma yaşayan tekstil sektörü, 2023’te artan hammadde maliyetleri ve enerji krizinin etkisiyle yavaşlama eğilimi göstermiştir.
Asya Pasifik’teki üretim faaliyetleri, pandemi sonrası güçlü bir ivme kazansa da Covid-19’un etkileri, enerji kesintileri ve doymuş liman altyapısı gibi nedenlerle dengelenmiştir. Kuzey Amerika, perakende satışlarda 2019’un %10 üzerine çıkarken, Avrupa’da giyim sektörü talebin düşük kalması nedeniyle pandemi öncesi seviyelerin %10-20 gerisindedir.
Son Yıllardaki Gelişmelere Genel Bakış
- Uluslararasılaşma ve Üretim Kaymaları:
- Çin’den Vietnam, Bangladeş, Endonezya gibi ülkelere üretim kaymaları hız kazanmıştır.
- İkinci El ve Sürdürülebilir Moda:
- İkinci el moda pazarı büyümekte, özellikle genç tüketiciler arasında yaygınlaşmaktadır.
- Koruyucu Ekipman Talebi:
- Pandemi sürecinde koruyucu ekipmanlara talep artmış, spor ve lüks giyim kategorilerinde büyüme devam etmiştir.
- Sürdürülebilirlik ve ESG Standartları:
- Büyük markalar karbon nötr hedeflerine odaklanmış, sürdürülebilir materyal kullanımı yaygınlaşmıştır.
Türkiye’nin Tekstil Sektöründeki Yeri:
- Türkiye, tekstil ve hazır giyim üretiminde önemli bir üs olarak öne çıkmaktadır.
- 2024’te tekstil ihracatı %12 artış göstermiştir.
- Yatırım teşvikleri, yerel üretim gücü ve Avrupa’ya coğrafi yakınlık sektörün avantajlarıdır.
- Ancak, enerji maliyetleri ve sürdürülebilirlik düzenlemelerine uyum zorunluluğu üretim maliyetlerini artırmaktadır.
ESG Düzenlemeleri ve Tekstil Sektörüne Etkileri
- Sürdürülebilir Üretim Baskısı:
- Avrupa Yeşil Mutabakatı, tekstil üreticilerini düşük karbon ayak izine sahip üretim modellerine yönlendirmektedir.
- Geri dönüştürülebilir ve çevre dostu malzeme kullanımı sektörde yeni bir norm haline gelmiştir.
- Karbon Nötr Hedefleri:
- Büyük tekstil markaları karbon nötrlük hedeflerini belirlemiş, yenilenebilir enerji kullanımı hız kazanmıştır.
Güçlü Yönler:
- Küresel Tedarik Üssü: Türkiye, tekstil üretiminde Avrupa’ya yakınlık avantajına sahiptir.
- İhracat Çeşitliliği: Pamuk, hazır giyim ve teknik tekstillerde güçlü bir üretim kapasitesi bulunmaktadır.
- Yüksek Üretim Kapasitesi: Teknolojik yatırımlar, üretim hızını ve kapasitesini artırmaktadır.
- Lüks Giyim ve Spor Modası: Bu segmentlerde artan talep karlılığı desteklemektedir.
Zayıf Yönler:
- Enerji Maliyetleri: Yüksek enerji tüketimi, üretim maliyetlerini artırmaktadır.
- Rekabetçi Fiyat Baskısı: Çin ve Bangladeş gibi düşük maliyetli üreticilerle rekabet zorludur.
- Sürdürülebilirlik Maliyetleri: Yeşil Mutabakat ve karbon düzenlemelerine uyum, yatırım maliyetlerini yükseltmektedir.
- Döviz Riskleri: İhracatçıların döviz kurundaki dalgalanmalara karşı kırılganlığı sürmektedir.
Risk Derecelendirmesi:
- Enerji Maliyet Riski: Yüksek
- Sürdürülebilirlik Riski: Orta-Yüksek
- Rekabet Riski: Yüksek
- Tedarik Zinciri Riski: Orta
- Döviz Riski: Yüksek
Sonuç ve Öneriler:
- Sürdürülebilirlik standartlarına uyum sağlamak için yenilikçi üretim tekniklerine yatırım yapılmalıdır.
- Enerji maliyetlerini azaltmak için yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş hızlandırılmalıdır.
- İhracat pazarlarında çeşitlilik sağlanarak döviz riskine karşı korunma stratejileri geliştirilmelidir.
- Üretim maliyetlerini düşürmek ve verimliliği artırmak için teknolojik modernizasyonlara öncelik verilmelidir.
Tekstil sektörüne ait Allianz Trade ekonomik araştırmalar birimi tarafından hazırlanan raporun orijinaline ulaşmak için buraya tıklayabilir, detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz
